FUAT SÖYLER'İN KALEMİNDEN; SOSYAL MEDYA, YALAN MEDYA.

FUAT SÖYLER'İN KALEMİNDEN; SOSYAL MEDYA, YALAN MEDYA.
Editör: Söyler Haber
24 Ekim 2020 - 21:43 - Güncelleme: 25 Ekim 2020 - 07:59
FUAT SÖYLER'İN KALEMİNDEN; SOSYAL MEDYA, YALAN MEDYA.
 
Sosyal medyaya bakıyorum,  herkes düşünür,  bilge adam, kusursuz birer insan, uzman olmuş.
Tüm iyi özellikler onda toplanmış,  hatta kusursuz.
Sen neymişsin be abi! ????
Hani tanımasak...
Hani bilmesek...
 
Öyle sözler paylaşılıyor ki; sanki adam Konfüçyüs..
İki kitap okumamışlar büyük büyük laflar paylaşıyor.
Kendinde zerresi olmayan şeylerden bahsediyor..
 
Merhametten yoksun adam,  merhamet sözleri paylaşıyor. Mazlumlara her türlü aşağılanmayı sarf edenler, kedi, köpek resmi paylaşarak vicdan gösterisi yapıyor.
Adam, menfaatçinin, cimrinin teki ama fedakârlık ve cömertlikle ilgili efsane sözler paylaşabiliyor.
Vefasızlığın her türlü örneğini gösteren adam,  kendisine vefa gösterilmediğinden dem vuruyor..
Arkasından konuşmadığı kimse kalmamış,  ama o , özü sözü bir imaj çiziyor..
 
Bir makam için kırk takla atanlar, dürüstlükten, liyakatten bahsediyor.
Camii yüzü görmemiş adamlar,  Ayet, hadis paylaşıyor.
Ne garip ve ne ikiyüzlü bir çağ.
 
Kes, kopyala yapıştır rahatlığıyla beylik şeyler paylaşıyoruz..
Ne kadar kolay...
İki koyunu güdemeyecek adamlar, ilmi siyaset yapıyor..
Hayatında çiçek yetiştirmeyen adam,  tarım politikasını eleştiriyor.
Öğretmenliği doğru dürüst yapamayan, sadece gelir kapısı olarak gören adam, eğitim sistemini yerden yere vuruyor. Öğretmenliğine laf ettirmiyor.
Okula hiç gitmeyen veli, başımıza Milli Eğitim Bakanı kesiliyor.
 
Yere tüküren,  yere çöp atan, gittiği piknikte, bütün artıklarını doğaya atan adamlar, karşımıza doğasever olarak çıkabiliyor..
 
Milliyetçiliği , vatanseverliği kimseye bırakmayanlar, ne işimiz var Suriye’de, Libya’da , Irak’ta diyebiliyor..
 
İki dua etmeyi bilmeyen adam Diyanete verip veriştiriyor.
 
Sosyal medya, yalan-dolan , gösteriş yeri olmuş..
Lüks evde oturup, iki son model arabası olanlar fakirlik edebiyatı yapıyor. Patates ve soğanın fiyatı onlar için hayati öneme sahip.
 
Yardım kuruluşlarına bir kuruş bağışta bulunmayan adamlar,
Hayırsever insanları eleştiriyor.
Fakir komşusunun kapısını, tenezzül edip açmayanlar, yetimin başını okşamamış insanlar, işçinin hakkını savunan paylaşımlar yapıyorlar.
Lüks semtlerde yaşayıp, lüks lokantalar da yemek yiyip, lüks Caferlerde pahalı kahveler, içkiler içip,  Bodrumda tatil yapanlar sosyalizmin propagandasını yapıyor.
Kapitalist gibi yaşayıp,  Sosyalist gibi düşünüyorlar.
 
Zekatını vermekten imtina eden zengin Müslüman,  cehennemle korkutuyor insanları..
Ne tuhaf bir zaman...
 
Çocuğunu yurt dışında,  özel ve pahalı kolejlerde okutanlar, lüks içinde yaşatanlar,  kandırılıp dağa gönderilen ve sonrasında öldürülen çocuklara alkış tutuyorlar..
Kendi çocuğuna kızmaya kıyamayan anneler,  çocuğuna kavuşmayı özleyen annelere hakaretler ediyorlar.
Ne büyük ikiyüzlülük.
Bu ne yaman çelişki anne!
 
Dört kişi birleşip,  bir kişiyi dövenler, haktan adaletten bahsediyor..
 
Her gün karısını döven hakaret eden, çocuğuna göz açtırmayanlar, sevgi paylaşımı yapıyorlar.
 
Her gün arabasını yıkayıp temizleyip, arabasını aşırı özen gösteren baba, anne bu özeni çocuğuna göstermiyor. Sosyal medyada arabasıyla poz veren adam, çocuğuyla poz vermiyor..
Telefonuna, arabasına gösterdiği özeni ailesine göstermiyor.
 
Trafikte araçla giderken, her kuralı ihlal eden, yayaya yol vermemek için daha da hızlanan maganda ( bunlara adam demeyeceğim ????) ,  yaya olarak karşılaştığı ihlalleri sosyal medyada paylaşıyor..
Ceza kesildiği için sosyal medyada asıp kesiyor.
 
Lastik patlarken ödü kopanlar, ellerinde silahla poz veriyor.
 
Aşk ve mutluluk şarkıları paylaşan çiftler,  iki ay sonra ayrılmaya kalkabiliyorlar...
 
Kısaca; sosyal medya çıkalı, çakal, kurt postuna rahatlıkla bürünebiliyor..
Köpek,  kendi gölgesine bakıp, kendini kaplan zannedebiliyor.
...
Çoğumuz, kendimizi olduğumuzdan daha farklı göstermeye çalışıyoruz. Olduğumuzdan farklı biriymişiz gibi davranıp,  adeta kendimizi burada pazarlıyoruz.
Olduğumuzdan daha güçlü,  daha değerli daha önemli olmaya çalışıyoruz.
Bence; bu da sahtekârlığı,  ikiyüzlülüğü, yalancılığı getiriyor.
Bir zaman sonra bu yalanlara,  bu ikiyüzlülük ve sahtekârlığa kendimizde inanmaya başlıyoruz.
Ez cümle; Hepimiz sil baştan oturup, kendimizi analiz etmeliyiz.
Zayıf yönlerimiz, güçlü yönlerimiz, zaaflarımız, beklentilerimiz,  yapmak istediklerimiz, yapamayacaklarımız,
yaşamdan beklentilerimiz..
Bunu samimiyetle yapmalıyız
Tarafsız bir gözle.
Mükemmel olmadığımızı,  insan olduğumuzu, bazı olaylar karşısında aciz kalabileceğimizi,  hata yapabileceğimizi görmeliyiz.
En önemlisi empati duygumuzu geliştirmeliyiz. Kendimizi başkasının yerine koyup, düşünebilmeliyiz..
Bizi seven, olduğumuz gibi,  doğal halimizle sevsin...
Ya göründüğün gibi ol, yâda olduğun gibi görün.
Kalın sağlıcakla..
                 Fuat Söyler..
 
 
 
 
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 1 Yorum