ORUC'UN FARZLARI VE ORUCU BOZAN ŞEYLER

ORUC'UN FARZLARI VE ORUCU BOZAN ŞEYLER
Editör: Söyler Haber
05 Nisan 2022 - 08:56


ORUC'UN FARZLARI VE ORUCU BOZAN ŞEYLER
Hazırlayan: Doç. Dr. Mehmet Salih GECİT
(AİÇÜ İslami İlimler Fakültesi)
Bir önceki yazımızda Oruç İbadetinin rükünlerinden bahsederken bunların iki tane olduğunu söylemiştik. Bu rükünlerden birincisi “niyet” diğeri de “imsak”tır. Niyetle ilgili önemli hususları da beyan etmiş, konu ile ilgili bazı hükümleri nakletmiştik. Bu yazıda da orucun ikinci rüknü olan “imsak”tan bahsedeceğiz.
Orucun ikinci rüknü, yani temel unsuru “imsak”tır. İmsak, orucun başlangıç vakti ile iftar vakti arasında orucu bozan şeylerden kaçınmak demektir. O halde oruçla ilgili olarak imsak demek, orucu bozan şeylerden kaçınarak oruç ibadetini da etmeyi ifade etmektedir. Buna göre orucu bozan şeyler Şafiî mezhebine göre sekiz (8) adet olup şunlardır:
1. Burun, ağız, kulak, ön ve arka gibi bir menfezden veya mideye, boğaza, beyne ve mesaneye açılan yara yoluyla bilerek, herhangi bir maddenin içeriye sokulması. Rüzgâr ve koku gibi madde olmayan veya sinek ve sivrisinek ve toz gibi kendisinden korunması mümkün olmayan şeyler, ağza girseler, orucu bozmadıkları gibi, mideye, boğaza, beyne ve mesaneye açılan yaradan başka, herhangi bir yaraya konulan ilaç ve mesamattan giren su da orucu bozmaz. Bunun için adaleden veya damardan yapılan iğne oruca zarar vermez. Vücuda sürülen yağ, göze konulan ilaç veya sürülen sürme, eseri boğazda hissedilse dahi orucu bozmaz. Önden ve arkadan yapılan hukna (Şırınga veya fitil ilacı) menfeze girdiğinden, orucu bozar. "Ha" harfinin mahrecini tecavüz edip dişin hududuna giren balgamı yutmak orucu bozar. Fakat onu atmağa fırsat bulamayıp da tekrar yutarsa zarar vermez.
Abdest alırken, mübalağa yapmadan mazmaza ve istinşak yapmakla oruç bozulmaz. Ama mübalağa yapmakla boğaza bir şey kaçarsa oruç bozulur.
Cenabetten yıkanmak gayesiyle, suya girip dalanın da ağzına veya kulağına su kaçarsa orucu bozulmaz. Bir kimse ağzına bir şey kor, sonra çıkarır, üzerinde tükrüğü bulunduğu halde tekrar ağzına kor ve üzerinde bulunan tükrükten bir şey içeriye girerse, orucu bozulur. Bir kimsenin dişleri arasında bir şey kalır ve içeriye kaçarsa, şayet dişlerin arasındaki yemek kalıntısını temizleyebildiği halde temizlemeyip yutarsa orucu bozulur. Yoksa bozulmaz.
Sigara dumanı, yukarıda beyan edildiği gibi maddesi bulunduğundan, içildiği zaman orucu bozar. Fakat rüzgâr ve koku gibi şeyler cüssi olmadığından orucu bozmazlar.
Bir kimse misvakı yıkayıp yaş iken ağzını misvaklayarak rütubetini yutarsa orucu bozulur. Kan veya kusuntu ile ağzı murdar olan kimse onu yıkamadan tükürüğünü yutarsa orucu yine bozulur. Bunun için oruçlu olan kimsenin ağzı mürdar olduğundan hemen zaman geçirmeden ağzını yıkamalıdır.
Yemek pişiren kimse, tuzun durumunu öğrenmek için yutmadan yemeğin tadına bakarsa orucu bozulmaz.
Bir kimse serinlemek için başını suya sokarsa ve iradesi dışında boğazına su girerse orucu bozulur.
Bir kimse kulağının iç kısmına bir şey sokarsa, orucu bozulur. Çünkü kulağın içi şer'an mide mesabesindedir.
2) Boğazına bir şey geri dönmese dahi kasten kusmak. Fakat isteği haricinde kusarsa veya oruçlu olduğunu unutup kusmak için çalışırsa orucu bozulmaz. Allah’ın Resûlü buyuruyor:
مَنْ ذَرَعَهُ الْقَيْىُٔ وَهُوَ صَائِمٌ فَلَيْسَ عَلَيْهِ قَضَاءٌ وَمَنِ اسْتَقَاءَ فَلْيَقْضِ
"Oruçlu iken, kusuntu, bir kimseyi mağlub ederse, (istemeden kusarsa) ona kaza gerekmez. Fakat kusmak isteğinde bulunur da kusarsa, bir gün kaza etsin." (İbni Hıbban)
Bir kimsenin, arzusu dışında, boğazına zararlı bir şey girerse onu çıkarabilirse çıkarsın, ama sonra bir gün kaza etmesi gerekir. Çıkaramazsa bir şey lâzım gelmez.
3) Bilerek cinsi mukarenette bulunmak. Ramazan’ı hatırladığı halde, tenasül aletinin sünnet yeri, bir insanın veya hayvanın ön veya arka tarafına duhul ederse, orucu bozulduğu gibi kendisine kefaret de lazım gelir.
4) İsteğiyle meninin çıkması. Hail olsun olmasın, kendi eliyle veya zevcesinin eliyle olsun, şehvetli, şehvetsiz isteğiyle çıkan meni mutlaka orucu bozar.
5) Bütün gün baygın veya sarhoş olmak veya bir lahzacık dahi olsa, delirmek sûretiyle şuurunu kaybetmesi. Fakat fecirden akşama kadar da olsa, uyumak veya günün bir kısmını baygın veya sarhoş olarak geçirmek orucu bozmaz.
6) Günün herhangi bir kısmında, hayız veya nifas görmek. Hayız ve nifas, orucun sıhhatine mâni olan özürlerdir. Bu bakımdan günün bir kısmında hayız veya nifas olan kadının orucu bozulur ve daha sonra orucunu kaza etmesi gerekir.
7) Kan olmasa da, doğum yapmak veya çocuk düşürmek.
8) Küfrü gerektiren bir fiil veya bir kelime ile İslâm dininden riddet etmek (dinden çıkmak, irtidad) ve tecennün etmek (delirmek) orucun sıhhatine manidir, çünkü bunlar, kişiyi mükellef olmaktan çıkarır.
Bir kimse unutarak bir şey yese veya cinsî mukarenette bulunsa veya zorla orucu bozan bir şey kendisine yaptırılırsa, orucu bozulmaz.
Bir kimsenin yanında saat bulunmaz ve güneşi görmeyen bir yerde veya ortalık bulut olursa, iftarını açmak veya sahur yemeğini yemek için ictihad eder. İctihad neticesinde orucunu açar veya sahur yemeğini yer, sonra yanıldığını anlarsa orucu bozulur ve Ramazan’dan sonra onu kaza etmesi gerekir.
Oruçlu kimse, orucu ifsad edecek şeylerden kaçınmalıdır ki orucu sahih olsun. Oruç, fecrin tulûundan (doğuşundan) başlar, güneşin batışına kadar devam eder. Eğer oruçlu bir kimse, fecrin doğmadığını zannederek orucu bozan şeylerden birini yaparsa, sonra da fecrin doğduğu anlaşılırsa orucu bozulur. Ancak Ramazan ayının hürmetine binaen o gün akşama kadar bir şey yeyip içmemeli ve daha sonra da orucunu kaza etmelidir.
Yine günün sonunda güneşin battığını zannederek iftar eden kişinin -güneşin batmadığı anlaşılırsa- orucu bozulur. Daha sonra orucunu kaza etmesi gerekir.
Oruç, niyet edip tutmaya başlamakla mükellef üzerine borç olmuştur. Bu sebeble, meşrû` bir mâzeret olmadıkça başlanmış orucu bozmak günahtır. Ayrıca bozulan orucun sonradan gününe gün kazâ edilmesi de lâzımdır. Şafiî mezhebine göre orucu bozanlardan cinsel ilişki dışındakiler için sadece bir gün kaza orucu gerekir. Ancak cinsel ilişkiye girenlerin hem kaza hem de iki ay keffaret orrucu tutmaları lazımdır. Hanefî Mezhebine göre Farz olan Ramazan orucunu kasden bozmakta ise kazâ ile birlikte fazladan bir de keffaret denilen iki kamerî ay (yaklaşık 60 gün) aralıksız oruç tutmak cezası vardır.   

Allah (cc) oruç ve diğer ibadetlerimizi kabul eylesin, günahlarımıza keffaret eylesin, bizleri vefat eden büyüklerimiz, iman sahibi olan herkes ile birlikte iki dünyada aziz ve mes’ud eylesin.

(Kaynaklar: TDV İslam Ansiklopedisi; Halil Gönenç, Büyük Şafii İlmihali; https://sorularlaislamiyet.com)

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum