İshakpaşa Sarayı'nda "Zeytindağı Çocukları" Sergisiyle Filistinli Çocukların Dramı Yürekleri Dağladı

Neslihan Gül Koç, boynunda Filistin atkısıyla yaptığı konuşmada,
“Bugün burada bulunmaktan büyük bir onur duyuyor, aynı zamanda yüreğimde derin bir sorumluluk hissediyorum. “Zeytindağı Çocukları” fotoğraf sergisinin açılışında sizlerle bir arada olmak, benim için yalnızca bir sanat etkinliğine katılmak anlamı taşımıyor. Bu sergi, yaşamdan koparılan o küçücük yüreklerin anısını yaşatmak için atılmış bir adım olmanın ötesinde, insanlığın yüreğinde açılan derin bir yaranın da tanıklığını yapmaktadır. Çünkü sanat, bazen yas tutmanın, bazen de unutmamanın en zarif yoludur. Böylesine kıymetli bir etkinliğe katılarak sergimize değer kattığınız için her birinize içtenlikle teşekkür ediyor, hepinize hoş geldiniz diyorum. Bu sergide yer alan her bir kare, savaşın ortasında kalan, göçe zorlanan; kimi zaman ailesini, kimi zaman çocukluğunu kaybeden ama yine de gözlerindeki ışıltıyla umudu yaşatmaya devam eden çocukların hikâyesini anlatıyor. Bu çocuklar, sınırların, haritaların ve siyasetin çok ötesinde; yalnızca birer insan olarak anlaşılmayı bekleyen küçük kalpler...

Çocuk olmak, dünyanın neresinde olursa olsun aynı masumiyeti, aynı kırılganlığı, aynı korunma ihtiyacını taşır. Bizler de bu masumiyetin korunmasından hep birlikte sorumluyuz. Kıymetli Katılımcılar, Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz bu sergi, Sayın Hilal Bayar’ın yalnızca objektifinden değil, aynı zamanda yüreğinden süzülen duygularla hayat bulmuştur. Kendisine içtenlikle teşekkür ediyorum. O, bizlere unutmamamız gereken bir gerçeği hatırlattı. Sanat bazen bir çığlıktır; sessiz ama sarsıcı...

İşte bu sergi de tam anlamıyla böyle bir çığlık:
Sessiz bir sarsılış. İshak Paşa Sarayı’nın asırlık duvarları, bugünden itibaren bu çocukların hikâyelerine tanıklık edecek. Bu sergi aracılığıyla geçmişe bir selam verirken, geleceğe dair bir umut ışığı da yakmış olacağız. Bu hikâyelere hep birlikte yürekten dokunacağımıza, çocukların sesine birlikte kulak vereceğimize ve onların yaralarını birlikte saracağımıza yürekten inanıyorum.

Buradan bir dilek dilemek istiyorum:
Dilerim bir gün hiçbir çocuk, savaş nedir bilmeden; göç nedir hissetmeden, korkmadan, kaybetmeden büyür. Dilerim bir gün çocukların sadece oyunları, hayalleri ve kahkahaları konuşulur. Ve dilerim, bu sergiye konu olan çocuklar da bir gün kendi hayatlarının kahramanı olur. Bu anlamlı çalışmayı şehrimize kazandıran başta Sayın Hilal Bayar’a, emeği geçen tüm paydaşlara ve bugün bizlerle birlikte olan siz kıymetli misafirlerimize gönülden teşekkür ediyorum”. dedi