​​​​​​​BAŞKAN ÖZYOLCU'DAN BÖLGE SORUNLARININ TESPİTİ VE MERKEZİ HÜMETE ÖNERİ  

​​​​​​​BAŞKAN ÖZYOLCU'DAN BÖLGE SORUNLARININ TESPİTİ VE MERKEZİ HÜMETE ÖNERİ  
Editör: Söyler Haber
25 Mayıs 2021 - 00:16 - Güncelleme: 25 Mayıs 2021 - 01:06



BAŞKAN ÖZYOLCU’DAN BÖLGE SORUNLARININ TESPİTİ
VE MERKEZİ HÜMETE ÖNERİ  

Merkezi Hükümet ve Genel Siyasetle İlgili Beklenti ve Öneriler

Barış, Huzur ve Güven Ortamının Tesisi:
Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde birliğin ve kardeşliğin tesisinin sağlanması ve güçlendirilmesi için hükümetimiz tarafından yeni adımlar atılmalı. Bu çerçevede doğrudan bölge halkını gerçek kanaat önderlerini ve STK’ları muhatap alarak barış huzur ve güveni tesis edecek yeni politikalar geliştirmeli.
Ülkemizin uzun yıllardan sonra Cumhurbaşkanımızın başkanlığındaki hükümetler döneminde elde ettiği çözüm, barış huzur ve güven şansını ittifak içinde yer alacak partilerin bencil heves ve tutumlarına feda etmemeli. Barış, huzur ve güven ortamının tesisinde milletimizin uzun vadede menfaatleri öne çıkarılmalı.

Terörle mücadele edilirken, bir takım açıklama ve söylemlerle terörle hiçbir ilgisi olmayan Kürt yurttaşlarımızın incitilmemesi düşünülmeli söylem oluştururken yurttaşlarımızın hassasiyetleri göz önünde bulundurulmalı hatta terörle mücadelede Kürt yurttaşlarımızla iş birliği ve söylem birliği geliştirilmeli.
Halkımız kavgacı, ötekileştirici, çatışmacı söylemler yerine, her kesime şefkat hissettiren bir yaklaşımın oluşması beklentisindedir.

Adalet ve Özgürlükler:
Uzun yargılama ve tutuklama süreleri hak arama özgürlüğünü işlevsiz hale getirir. Bu konuda somut önlemlere ihtiyaç bulunmaktadır.
Hukuki güvenlik ve hukuki belirlilik ilkeleri gereğince, terör suçları için kullanılan iltisak ve irtibat gibi kavramların kanuni tanımı yapılırsa ve bunlarla ilgili kriterler sayılı halde kanunda yer alırsa adalette eşgüdümsüzlük ortadan kaldırılmış olur.
Basın ve İfade özgürlüğünün önünde siyasi ve hukuki baskının var olduğu algısını ortadan kaldıracak çalışmalar yapılmalı ve toplumu rahatsız eden «yandaş basın» algısı oluşturacak yayınlara müsaade edilmemelidir.

Kamu ihale ve sözleşmelerinde şeffaflık:
Kamu ihaleler ve sözleşmelerinde şeffaflık ve objektiflik sağlanmalı, bu tür iş ve işlemlerde toplumda oluşan olumsuz algıları yok edecek adımlar atılmalı.
Örneğin usulsüzlüklere neden olan kamu görevlileri için öngörülen cezalar artırılabilir ve şahsi sorumluluk esası getirilerek ilgili yasalara tazminat yükümlülüğü de konulabilir.

Kamuda istihdamda ehliyet, liyakat ve objektiflik:
Kamuda istihdamda mülakat sınavları kaldırılmalı, ÖSYM’nin sıralama ve puanları esas alınmalıdır.
Sınav sonrası yapılan güvenlik ve arşiv araştırması nedeniyle haksızlığa uğradığını düşünen binlerce vatandaşın oluşturduğu olumsuz algı mevcuttur. Bunun giderilmesi için yasalara yeni kriterler konulmalı. Sınav öncesinde kişinin kamuya girişine engel bir durum varsa bu tespit edilmeli ve bu tespitler kişiye bildirilmeli.
Devlet üst yönetimine atamalarda da toplumda ehliyet ve liyakat yönünden oluşan olumsuz algıyı gidermek için çalışmalar yapılmalıdır.

Kamudaki israfın durdurulması:
Kamu kurum ve kuruluşlarında hizmetin zorunlu kıldığı durumlar hariç, lüks araçlar kullanılması veya kiralanması, ölçüsüz harcamalar yapılması, konaklama ve toplantılar için lüks mekanların tercih edilmesi gibi hususlarda aşırı israf yapıldığı yönünde yaygın bir kanaat oluşmuştur.
Ayrıca çeşitli kurum ve kuruluşlarda birden fazla görev alan ve dolayısıyla kendilerine birden fazla maaş bağlanan bürokratlarla ilgili de toplumu rahatsız eden olumsuz algı var. Bu algıları giderecek çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özellikle dar gelirli kesimin, yüksek maaş, lüks harcama ve israflar nedeniyle oldukça rahatsız olduğu bir gerçektir. Bu konuda da çalışmalara ihtiyaç vardır.

Eğitim:
Özellikle kırsal kesimler açısından, eğitimde fırsat eşitsizliği azaltılmalı, özel okullar için teşvikler artırılmalı.
Köyler de dahil olmak üzere tüm ailelerin yararlanabileceği anaokulu ve kreşler yeterli sayıda açılmalıdır.
Okullarda, teknik ve mesleki alana yönlendirme daha erken dönemde başlamalı, öğrencilerin tercihi ve yatkınlıkları esas alınarak, sanayi ve teknoloji kuruluşlarının teknik ve ara elaman ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlanmalıdır. Bu durum istihdam açısından da yarar sağlayacaktır.
Üniversitelerin özellikle ziraat fakültelerinin köylerde periyodik zamanlı faaliyet gösteren danışma ve rehberlik birimleri kurulmalı, burada yetişkinlere tarım ve hayvancılık alanında teknik eğitim verilmeli, rehberlik yapılmalıdır.
Genç neslin dijital mecra bağımlılığına yönelik ciddi önlemler alınmalı, okuyan, araştıran, geliştiren ve çözüm üreten bir anlayışın kazandırılması yönünde çalışmalar yapılmalıdır.

Bölgesel Farklılıklar Azaltılarak Üretim Teşvik Edilmelidir:
Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizin temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Tarım ve hayvancılıkta destekler artırılmalı, bu bölgelere tarım ve hayvancılık kaynaklı et ve süt üretimi gibi sanayi kuruluşları kurulmalıdır.
Coğrafi ve mevsimsel özellikler nedeniyle diğer bölgelere nazaran enerji, su gibi alanlarda oluşan ek maliyetler devlet tarafından sübvanse edilmeli, yatırımlar desteklenmelidir.
Genç iş gücü göçünün azaltılması açısından, az gelişmiş bölgelerde belli yaş gruplarına tarım ve hayvancılık açısından özel teşvik ve destek projeleri geliştirilmeli, istihdam sağlayıcı tedbirler alınmalıdır.
Köylerde de, çiftçiye rehberlik edecek ziraat mühendisi, orman mühendisi, maden mühendisi, veteriner gibi kamu görevlileri istihdam edilmeli, bu suretle üretimde doğru yöntem kullanımı ve kalite sağlanmalıdır.

Seçimler:
Milletvekili ve Belediye Başkan adayları belirlenirken parti üyelerimizin ve halkın temayülüne öncelik verilmelidir.
Seçimlerde parti ittifaklarından öte, çiftçi, işçi, memur, sendika, sivil toplum örgütleri gibi toplumun ana unsurlarıyla uzlaşma ve anlaşmalar yapılmalı, bu doğrultuda oluşacak taahhüt ve programlarla seçime gidilmesi önemsenmelidir.

Diyanet İşleri Başkanlığı:
Kuruluşundan bu yana Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hükümetlerin emrinde olduğu algısının önüne geçilmeli.
Diyanet İşleri Başkanlığı toplumun din ve mezhep bakımından tüm kesimlerin de temsilcisi olduğu konusunda toplumu ikna edici çalışmalar yapılmalı.

AĞRI İLE İLGİLİ BEKLENTİLER
Yerel yönetimler, STK’lar, kamu kurumları ortak projelerle yüksek katılımlı çalışmalar yapmalıdır. Özellikle AB destekli ve ulusal ajans koordinesinde STK ve kamu kurumu proje sayıları artırılmalı var olanlar desteklenmelidir.
Ağrı ilimiz, hem potansiyeli hem de program önceliklerine uygunluğu itibariyle Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı kapsamına alınmalıdır.
“Ağrı Dağı” temalı turizm ve faaliyet organizasyonlarının artırılması ve teşviki için gerekli kaynakların sağlanması, idari ve yasal teşviklerin yapılması yönünde çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çalışmalar yöreyi önemli bir turizm ve cazibe merkezi haline getirecektir.
Mevsimsel olumsuzluklar göz önünde bulundurulduğunda arz talep dengesinin sağlanması, ham madde taşıma, pazarlama vb. işlerde deniz yolundan mahrum olması demir yolunu elzem kılmaktadır. Bunun için mutlak surette Doğu Ekspres treninin, Erzurum Horasan’da kesilen demir yolunun Ağrı’ya getirilmesi sağlanmalıdır.
Ağrı ilimizin çeşitli bölgelerindeki özelliklere göre, HES, RES, GES enerji santralleri, termal tesisler, çağrı merkezleri, tekstil ve gıda sanayi alanlarına hitap eden işletme ve tesisler kurulması yönünde teşvikler sağlanmalı, bu tür yatırımların bu bölgeye yapılması özendirilmelirdi













 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum